1 Mayıs 2016 Pazar

ACIMAK...

Acımak romanını bitirdim. İlk önce kişileri tanıtmakla başlamak isterim.

  Zehra Hanım, başarılı genç bir öğretmenmiş. Küçüklüğünde yaşadığı olaylar yüzünden acıma duygusunu kaybetmiş bir öğretmen. Zehra,  babasını hiç sevmezmiş.
  Mürşit Efendi, Zehra Hanım'ın babasıymış.
  Meveddet Hanım, Zehra Hanım'ın annesidir. İyi görünür ama aslında kötü bir kadın.
  Zehra Hanım'ın anneannesi, Meveddet Hanım gibi kötü bir kadınmış.
   
    Şimdi "Acımak" romanından bahsedeceğim.

  Zehra Hanım'ın babası çok hastaymış. Zehra'yı İstanbul'a çağırmak için bir mebus gelmiş. Mebus Şerif Halil Bey ve maarif müdürü Tevfik Bey , Zehra Hanım'ın mektebine gitmişler. Mebus , Zehra'ya babasının hasta olduğunu söylemiş ama Zehra Hanım benim babam yok deyip kestirip atmış. Bir insan babasını neden sevmez ki. En başta çok kötü bir insanmış herhalde diye düşünmüştüm . Ama öyle birisi değilmiş . Zehra Hanım , İstanbul'a gitmeyi kabul etti ve gittiğinde babası vefat etmişti. Babasını görmek istememiş. Babasına ait bir sandık vermişler . İlk başta bu sandığı sefillere verin demiş ama sonra içindekini merak edip sandığı açmış. Sandığın içinde bir defter bulmuş. Defteri açıp okumaya başlamış. Bu defter babasının hatıra defteriymiş. Bu defteri okuyunca babasının aslında kötü bir adam olmadığını anlamış . Aslında kötü olan annesi ve anneannesiymiş .Zehra,  babasının onun  iyiliği için onu yatılı mektebe verdiğini anlamış. Bu hatıra defterini okumayı bitirdiği zaman babasının ölüsü bulunduğu odaya gitmiş. "Baba.. Benim zavallı babam.. diye ağlamaya başlamış. Birkaç gün sonra Anadolu'daki mektebe dönmüş. Zehra Hanım artık acımayı öğrenmiş.


    Kitap hakkında düşüncelerim

    "Acımak " romanının başını kim bilir kaç defa okudum. Başı çok sıkıcı geldi. Ama okumaya başlayına o kadar da sıkıcı olmadığını anladım. Geçen dönem ki romana göre yani "Hep O Şarkı " romanına göre daha güzel bir romandı. Sonunu gözlerim dolarak okudum. Kısacası romanı beğendim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder